Umay, Türk ve Altay mitolojilerinde doğurganlık, bereket, koruyuculuk ve Analık Tanrıçası. Kadınların, çocukların ve hayvan yavrularının koruyucusu olarak kabul ediliyor. Umay Ana veya Umay Ene olarak da anılır.
Bereket getirdiğine inanıldığı için, tarım ve hayvancılıkla uğraşan Türk tolulukları içinde büyük bir saygı ile anılır. Kadınların doğurganlığını artırır ve doğan çocukların koruyucusu, gözleyicisidir. Doğurmak üzere olan kadınların en büyük yardımcısı odur.
Türklerde aile kavramı çok büyük bir öneme sahip olduğu için, ailenin koruyucu Tanrıçası olarak da kabul edilir. Eğer bir çocuğun üzerinden Umay’ın koruyuculuğunun kalktığı düşünülürse, o çocuğun mutlaka hasta olacağına inanılır.
Görüntüsü, gözleri kör edecek düzeyde bir parıltıya sahiptir. Gümüş veya ak renkli, kanatlı bir varlık olarak anlatılır. Gök’e ait olduğu için, kuğu ile ilişkilendirilmiştir. Ak renkli görkemli bir atı vardır. Dişi geyikler onun kontrolü altındadır. Türk destanlarının birçoğunda gümüş saçlı bir kadın görüntüsüne sahiptir.
Umay, Türk Şamanizm’inde tinsel bir güçtür. Kamlar/Şamanlar, özellikle kadın ve çocukları kötü ruhlardan korumak için Umay’a yakarırlar.
• Umay’a tapınan Türkler, ona doğrudan kurban sunmazdı. Onun adına dualar eder ve özellikle çocuk doğduğunda, ona iyi bir gelecek sunması için Umay’a adakta bulunulurdu.
• Altay Türklerinde ve eski Türklerde yeni doğmuş bebeklerin üç, yedi veya kırk gün boyunca Umay’ın koruması altında olduğuna inanılırdı.
• Kadınlar, doğurganlıklarının artması ve çocuklarının sağlıklı olması için beyaz kumaş bağlar veya özel yakarışlarda bulunurlardı.